![]() |
ESKİ VE YENİ Yukarıda bir fakülte talebesini yanda ise bir ortaokul talebesini görüyorsunuz. İşte Necmi Mutlu'nun iki ayrı hali. Üç meşgalem birden var. Birincisi fakültede derslerime devam etmek. İkincisi futbol antrenmanlarım. Üçüncüsü de trikotaj makinelerimizin başına geçip bizzat işle meşgul olmamdır. Şimdilik her üçünü birlikte yürütebiliyorum. Ama ileride tek işle uğraşacağım muhakkak. Önce tahsilim bitecek sonrasında futbolu bırakmam lazım gelince kendimi iş hayatında bulacağım. İşte planladığım hayat bu şekilde. Beşiktaş takımının başarılı kalecisi Necmi Mutlu yukarıdaki sözleri söyledikten sonra devam etti. Onunla güneşli bir günde Şeref stadının emektar tribününde yan yana oturmuş konuşuyorduk. "Kendimi bildim bileli Kadırga'da otururuz. Burası adeta bir futbolcu semtidir. Şimdi park haline gelen sahada eskiden her gün futbol maçları yapılırdı. Okul sonrası orada maç seyretmek adeta bir alışkanlık olmuştu. Sonra sonra kendi aramızda oynamaya başladık. Ben genellikle ceketlerimizi koyarak sınır çizdiğimiz kaleyi korumaktan zevk alırdım. Bu böylece devam edip gitti. Bir gün beni Kadırga kulübünün futbol takımıyla sahaya çıkardılar, kaleciliğe böyle başlamış oldum." "Bir yaz günüydü Çubuklu'ya maç yapmaya gitmiştik. Maç bitince o zaman Beykoz takımının umumi kaptanı olan Bay Saadettin Arseven beni yanına çağırdı. Sonrasında Beykoz takımına amatör olarak kaydım yapılmıştı. Hatırladığıma göre 5 yıl önceydi bu hadise. Ligin başlamasıyla futbol hayatım resmi şekilde başlamış oldu. Mithatpaşa stadına ilk defa çıktığımızda rakibimiz bugünkü kulübüm Beşiktaş'tı. O maçta 2-1 galip gelmiştik. Çok heyecanlı olmama rağmen iyi oynamıştım. O günden sonra devamlı kadrodaydım." "Böylece aradan 3 sene geçti... 1958-1959 futbol sezonunda sarı-siyahlı kulübe veda ederek Beşiktaş'a profesyonel olarak transfer oldum. Ne yazık ki usulsüz transfer sebebiyle bana ceza verdiler. Bu sebeple anca o sezon son 2 maçta oynayabildim." 1,78 boyunda, 78 kilo ağırlığında ve 23 yaşındaki mavi gözlü genç futbolcu bu yeni sezonda Milli lig takımları içinde en az gol yiyen kaleci olarak gösteriliyor. Son Beşiktaş-Fenerbahçe maçında sahanın en iyisi olan Necmi o gün yaptığı sayısız kurtarışlarla takımının galibiyetinde önemli rol oynamış ve haklı olarak senenin yıldız futbolcularından birisi olmuştu. Ayrıca maçtan sonra taraflarlar onu omuzlarda taşımıştı. Necmi : "Günlük hayatta zaman zaman sinemaya gidebiliyorum. Bu da enteresan oluyor." diyor. Hem alaturka hemde alafranga müziği seviyor. Necmi bugüne kadar 1 kez B milli takım kalesini korumuştur. 4-2 mağlup olduğumuz bu maçı Filibe'de Bulgaristan B milli takımıyla oynamıştık. Genç kaleci İspanya, İsviçre, İtalya, Yunanistan ve Bulgaristan'a muhtelif zamanlarda ziyarette bulunmuş ve bu memleketlerden en çok İsviçreyi beğenmiş. "İsviçre'nin en beğendiğim yönü temizliği ve dağlarıydı..." diyor. Bir hatırası var onu kendi ağzından dinleyelim : "Beşiktaş ile Mithatpaşa stadında oynuyorduk. O zaman Beykoz kalesini koruyordum. Oyun hızlanmıştı ve Beşiktaş akınlarından adeta bunalmıştım. Biz kaleciler için böyle anlar oldukça tehlikelidir, hemde çok heyecanlı olur. Zira her an meşin yuvarlağı ellerimizin arasında görmemiz mümkündür. Küçük bir dikkatsizlik, küçük bir ihmal kalemizde gol görmemiz demektir. İşte böyle bir andı. Nazmi tehlikeli bir orta yapmış ve bunu santrfor Ercan'ın kafası takip etmişti. Top biraz yüksekten kaleye doğru uçuyordu. Birden ellerime hükmedemez olmuştum. Topun santim santim kaleye yaklaştığını hissediyordum. Kollarım yukarı kalkmamıştı. Muhakkak bir şeyler yapmalıydım. Kendimi toparlamak istedim. Bütün kuvvetimle zıpladım. Ve kaleye girmekte olan topa kafamla vurdum. Kurşun gibi gelen top aynı hızla kaleden uzaklaşmış ve golü önlemiştim. Bu kurtarışımı hiç unutamam...." |
![]() |
FAKÜLTEDE ARKADAŞLARIYLA Genç futbolcu Yüksek Ticaret okuluna devam etmektedir. |
![]() |
VASITA BEKLİYOR Antrenmanı bitiren genç futbolcu eve dönmek için durakta bir vasıta gelmesini bekliyor. Etrafında civar okulun talebeleri görülmektedir...1960 |