Geçen yıl aynı yazarın "Tuzak" piyesi temsil rekoru kırmış iki yerli filme ilham kaynağı olmuş, ünlü sinema rejisörü Alfred Hitchcock tarafından da yirmi milyon frank verilerek filme çekilmişti. "Sekiz kadın" yazarın ikinci eseri. Oyunu dilimize Fransa'da tiyatro tahsili yapan Coşkun Tunçtan çevirmiş sahneye koyan da aynı genç sanatkar. Bir genç kız yatılı okulundan evine döndüğü gece babası bıçaklanarak öldürülür. Dağ başında, kış bastırmış. Kimse odaya girmez, evden çıkamaz ve telefon kesik olduğu için polise haber verilemez. Gece 23'de başlayan oyun sabaha karşı biter. Neticenin ne olduğunu söylemek seyircilerin heyecanını ve oyunun tadını kaçıracağı için burada açıklamıyoruz. Üç perdelik komedi bu cinayet haberiyle hemen esrarengiz bir havaya bürünüyor. Fakat rejisörün çok doğru olarak yaptığı yorum piyesin düz korku filmleri ve piyeslerinden başka bir tarza doğru yönelmesine yol açıyor. Yazar espri, neşe ve şaka ile karışık olarak çok ciddi konulara el atılacağını bu oyunda gösteriyor. Modern komedi ile trajedinin çok hafif gibi görünen bir oyunda birleştirilmesi tezatların güzelliğini vermek bakımından da yazar için büyük başarı. Sahneye koyucu olarak Coşkun Tunçtan'da aynı başarıyı gösteriyor. Oyun seyirci ile ilgisini canlı ve kuvvetli olarak sonuna kadar devam ettiriyor. Piyeste sadece kadın sanatkarların rolü mevcuttur.Piyes şehir tiyatroları Kadıköy sahnesinde sergilenmiştir...1962 |