Eski Kraliçe Süreyya Saint Tropez'de


KAPAK KIZI DEĞİL ESKİ BİR KRALİÇE

Son günlerde Avrupa sosyetesinin en fazla rağbet gören sayfiye yerlerinden Saint Tropez'in Murenes plajında mütenasip vücudu, ağır başlı hareketleri ile bir kadın dikkati çekiyordu. Ekseriyetle yanında en az üç kişilik bir topluluk olmadan dolaşmayan bu güzel kadının yüzünü yakından görenler onu tanımakta güçlük çekmiyordu.
Ama uzaktan hele yüzünü görmeden bakıldığı zaman gösterişli mayosunun içinde tıpkı kendini beğenmiş bir model veya kapak kızı tesiri bırakıyordu. Aslında bu cazip kadın eski İran imparatoriçesi Süreyya'dan başkası değildi. Çok sevdiği Saint Tropez'e sık sık gelirdi. Yakın dostları bu mevsim eski imparatoriçenin yüzünü biraz daha soluk buldular. Geçen yıla nispetle daha da zayıftı. Ama bu süzülme ona yakışmıştı. Güneşten yanan teni, gözlerinin rengini bariz bir şekilde ortaya çıkartıyordu. Dostları onun tabiatını biliyordu. Saint Tropez'de ne kadar kalacağı belli olmazdı. Aklına eser birkaç gün kalır, bazen de daha çabuk gider, sonra tekrar gelirdi. Zaten Süreyya'yı cazip hale getiren şeylerden biri de belki bu muammalı hareketleri ve garip ruh haleti değil mi ?

Süreyya denize girmeden evvel üzerindeki şortu çıkartıp bikinisi ile kalmaya hazırlanıyor. Biraz sonra kendisini ılık sulara bırakacak...

Eski kraliçe Süreyya'nın Saint Tropez'deki son gezintilerinde en samimi dostu genç Von Opel'di. Onun "Christcraft"ı ile uçar gibi giderlerken güzel kadın üzüntülerini unutur gibi oluyordu... (1960)