Düğümlü Baba Tekkesi


Yıktırılma öncesine ait düğümlü baba tekkesinin tevhidhane ve türbesine ait bir görünüm.  

Düğümlü baba tekkesi mihrabı
Düğümlü baba tekkesi, İbrahim paşa sarayı içinde yer almaktaydı. Tekkenin ikinci Mahmud'un arabacıbaşı olan kişi tarafından ikinci Mahmud döneminde ( 1808-1839) döneminde kurulduğu düşünülmektedir.
Tekkeye adını veren "düğümlü baba" lakaplı şeyh hafız Mustafa efendi (ölümü 1866) o dönem İstanbul'un en ünlü meczuplarından idi. Amasra'da 1786'da dünyaya gelmiş medrese tahsilinden sonra hafız olup İstanbul'da Laz Ahmed paşa adlı vezirin imamı olmuştur. Değişik kaynaklar Nakşibendi, Rıfai tarikatlarına girdiğini belirtmektedir. Fakat içinde yaşadığı vefatından sonra da gömüldüğü tekkenin Rufailiğe bağlı olması Rıfai tarikatından olduğunu düşündürmektedir.
Eline geçen iplere ya da şerit halinde yırttığı bez parçalarına durmadan düğümler atıp bunları sarığına ve elbisesine bağladığı için düğümlü baba lakabı ile ün salmış, söz konusu düğümler özellikle aşk ve sevda hastaları için şifalı kabul edilmiştir.
Tekke mensuplarından Vecihipaşazade İsmail Kemal Sadık paşa (ölümü 1892) 1868'de tekkeyi tamir ettirip bir vakfiye ile donatmış, özel kitaplığını tekkeye bağışlamış ayrıca Kemalname i düğümlü baba adlı iki ciltlik manzum bir menakıbname yazmıştır.
Cumhuriyet döneminde kaderine terk edilen tekke İbrahim paşa sarayının tadil çalışmalarının başladığı 1965'den az bir süre önce yıktırılmıştır. Bu arada tekkenin türbe bölümünde yer alan kabirlerin sultan Ahmet türbesinin bahçesine taşındığı söylenmektedir. Tekkede bulunan kitaplar ise Süleymaniye kütüphanesine götürülmüştür.
Tekke'de bulunan arabacı başı sandukası bir müddet korunmuş çevresine başka bir yerden gelen (muhtemel rical türbesinden) getirilen som gümüşten bir şebeke konmuş sonradan bu sanduka kaldırılarak düğümlü baba tekkesinin son izi ortadan kaldırılmıştır.
Rıfai tarikatına bağlı tekkede pazar günleri ayin icra edildiği, burasının Düğümlü babanın şöhretinden dolayı İstanbul meczuplarının toplanma yeri haline geldiği bilinmektedir.
Tekkenin şeyhleri içinde 1889'da postnişin bulunan Raşid efendinin geçen yüzyılda İstanbul'un çeşitli "Kıyami" tekkelerinde reislik yapan İhsan efendinin ve son postnişin Şahab efendinin isimleri tespit edilmiştir.
Tekke/türbe'de arabacı başı, Düğümlü baba, tekke şeyhleri ve İsmail Kemal Sadık paşa sanduka ve mezarları bulunmaktaydı.
Düğümlü baba'ya ait sandukanın başucunda vefat tarihini (1283) veren Sülüs hatlı manzum bir kitabe levhası ayrıca camlı bir dolap içinde kendisine ait bir emanet olduğu anlaşılan üstünden düğümlerin sarktığı ahşap bir asa bulunmaktaydı. 1960